NE İŞİMİZ VARMIŞ UZAYDA?
1960’lı yıllarda ABD’de Ay’a gidişin hazırlıkları yapılırken yapılan ankette Ay’a gidilsin mi sorusuna ancak %30’lar düzeyinde evet denilirken, uzay konusunda çalışmalara para harcanmasın diyenler çoğunluktayken bugün gelinen noktada ABD’de uzay çalışmalarına daha çok bütçe ayrılsın diyenlerin oranı %100 civarına ulaşmıştır.
Bugün uzay konusunda çalışmalarımız önemsiz derecede sayılabilecek düzeyde, yalnız son yıllarda uzaya fırlatılan uydularla önemli adımlar atılmış oldu.
19.Ocak.2024 günü ABD’nin Nasa Üssü’nden uzaya fırlatılan roketteki astronatlardan bir tanesi de Alper Gezeravcı olması kamuoyunu heyacanlandırdı. Uzaya gidişi turistik gezi gibi görenler ortalığı ayağa kaldırdılar. ‘Ülke kriz içindeyken 55 milyon dolar harcanması ne demek oluyordan tutun, o parayı emeklilere verseler daha iyi olmaz mıydı’ gibi yapılan önemli bir çalışmayı seçim propagandası olarak kullanmaya kalkışmaları daha evvel yapılan köprü, tünel, havaalanı ve hızlı tren gibi yatırımlar içinde söylenmişti. Bu köprüden kim geçer, hızlı tren göçü hızlandırır, Marmaray’dan su sızar can güvenliğimiz tehlikede, bu hastanelere ne gerek var, havalaanı buraya yapılır mı diye karalamalarla yapılan hizmetleri küçük düşürmeye çalıştılar ama başarılı olamadılar. Dün karşı çıktıkları bu yatırımların ne kadar gerekli olduğunu kamuoyu takdir ediyor. En çok da onlar kullanıyor.
Uzaya astronot Alper Gezeravcı’nın gönderilmesi uzay çalışmaları konusunda bir milattır. Uzayda 14 gün kalacaklar ve 13 deney yapacaklar. Bu deneyler sonucunda elde edilen bilgiler ilerki günlerde semeresini verecektir. Zaten Gezeravcı; “ Bu bir başlangıç hikayesi, bir yere varış değil” diyor. Uzaya astronot gönderildiği bu günlerde 8 yaşındaki torunum Hasanalp; “ben büyüyünce astronot olacağım” demiş. Çocuktaki ufuk genişliğini görüyor musunuz? Gelecek kuşakların hayata bakışlarını bile değiştiren önemli bir çalışma, hayırlı olsun.
KILIÇDAROĞLU KIYMETE BİNDİ
Yerel seçimler yaklaştıkça CHP’de habire gerilimler yaşanıyor. Özgür Özel genel başkan olmasına karşın, İmamoğlu Özel’e memuru gibi davranıyor. Bırakın İstanbul’un adaylarını diğer illerin adaylarını da belirlemek istiyor. Hatta kurultayda Kılıçdaroğlu’nu destekleyenleri aday yapmadıkları gibi halen görevde olan belediye başkanlarını aday göstermemek için her türlü oyunu sahneye koyuyorlar. Hatta Kılıçdaroğlu’nu tasfiye ettikten sonra partiyi Alevilerden temizledik sözü örgütte tepkiyle karşılanmış. Seçimlerde sandığa gitmemeyi düşünenlerin oranı % 5-6 civarındaymış. Bu tehlikeyi gören Özel, Kılıçdaroğlu’ndan randevu isteyip 2 saat 36 dakika görüşüyorlar. Özel; “Kılıçdaroğlu’na sahaya inmesini rica ediyor”. Kılıçdaroğlu’nu kurultay öncesinde demediklerini bırakmayan İmamoğlu ve Özel’ciler baktılarki pabuç pahalı Kılıçdaroğlu’na yalvarıyorlar. Adam demez mi, şimdi mi anladınız kıymetimi?. Geçti Bor’un pazarı sür eşeğini Niğde’ye! Kalın Sağlıcakla.
