Mehmet AKBACAK


MUHALEFETİN YEREL SEÇİMLERE HAZIRLANIŞINA DİKKAT EDİN!

31 Mart 2024 yerel seçimlere gidiyoruz. Partiler aday belirlemek, ittifak arayışlarını sürdürmek, kim nerede nasıl bir strateji belirleyecek,


MUHALEFETİN YEREL SEÇİMLERE HAZIRLANIŞINA DİKKAT EDİN!

    31 Mart 2024 yerel seçimlere gidiyoruz. Partiler aday belirlemek, ittifak arayışlarını sürdürmek, kim nerede nasıl bir strateji belirleyecek, adaylar nasıl belirlenecek gibi konularda çalışmalar yoğun biçimde yapılıyor. Aslında bu saydıklarım normal yapılması gereken işlemler olmasına karşın, maalesef Ana Muhalefet Partisi’nin sanki tüm sorunlarını çözmüş, adaylar demokratik bir şekilde belirlenme yerine, ülkede apayrı bir atmosfer oluşturulmaya çalışılmakta. Bilhassa 7.Ekim’de İsrail’in Gazze’ye karşı başlattığı soykırımı andıran katliamları karşısında hem ülkemizde ve hem de dünyada İsrail’e karşı tepkiler yoğunlaşırken, ABD ve AB’nin desteğinin zayıflaması karşısında İsrail köşeye sıkışmanın sancılarını yaşıyor. İşte bu ortamda 1.Ocak günü Galata Köprüsü’nde 250 bin kişi İsrail’i protesto etti. Mitingten dönen bir kişi ‘Hilafet Bayrağı’ taşıyor diye yumruklanarak darp ediliyor. Darp edilen kişiyi savunmak yerine darp eden kişiye başta Ana Muhalefet Partisi lideri sahip çıkıyor, arkandayız diye destek veriyor. Ayrıca ‘demokrat barolarımızda’ darp edilen kişi hakkında hilafeti istiyor diye suç duyurusunda bulunuyorlar. Aslında Hilafet Bayrağı diye bir bayrak yok olmasına rağmen insanlar kandırılıyor.

       Suud-i Arabistan’daki maç rezaletini Atatürk üzerinden siyaset yapmak için fırsat kollayan muhalefet ‘Laik- Şeriat-Hilafet’ kavramlarını tepe tepe kulanmaktan kaçınmıyorlar. Oysa spor yorumcusu Ahmet Çakar ne diyor. “ Takımların maçlarda ne giyilip ne giyilmeyeceğine Suud-i Arabistan değil FİFA karar veriyor. Son gün “ben bunu değil şunu giyeceğim” diyemezsiniz. Maçtan önce Atatürk neden bu arkadaşların aklına gelmemiş. Oyun sırasında kural değiştirilmez, diyerek olayın gerçek yüzünü aydınlatıyor. Anlaşılan Suud-i’ ler üzerinden ‘Şeriat- Hilafet’ tartışmalarına zemin hazırlamak, aynı zamanda toplumda oluşan Siyonizm karşıtlığını perdelemek mi istiyorlar. Sanki ülkede hilafeti isteyenler varmış algısını yaratmayı amaçlıyorlar. Bu sahneleri 28 Şubat öncesinde de yaşadık. Kudüs Gecesi’ndeki gösteri 28 Şubat’ın gerekçesi yapıldı. Aczmendiler, Fadime Şahinler, Ali Kalkancılar oynanan oyunun figüranlarıydılar. Şimdi de aynı oyunun başka versiyonunu oynamaya çalışıyorlar.  Neymiş Araplar bizi arkadan hançerlemişler, Araplardan dost olmazmış. Son okuduğum kitapta Kasım 1922’de Kazım Karabekir’in mecliste yaptığı konuşma yapılan bu yanlışı yerle yeksan ediyor. “ Gerek Çanakkale’de gerekse Irak’ta İslam askerleriyle harb ettim. Doğu’da da  İslam kardeşlerimle en yakın temasta idim. Onlar ilk kez bize Anadolu milletine ellerini uzatmışlar, İstanbul hükümetini telin etmişlerdir”. 102 yıl önce bu cevap verilmiş, hala İslam düşmanları, İslam halkları arasında bilhassa Türk- Arap düşmanlığı yaratmak için bu yalanı sürdürmekteler. Tam bir Siyonist propaganda İsrail yapsa açığa çıkacağı için içimizdeki Siyonistlere yaptırıyorlar. Lakin ‘Kral Çıplak’ gizlenemiyorlar. 

      Kamuoyunda infial yaratacak bir haber dolaşımda istenilen düzeye ulaşmadı. Eski bir istihbaratçı general Uğur Mumcu’yu İsrail’den gelen beş kişilik Mossad ajanlarının öldürdüğünü söyledi. Gerçi bunu daha evvel yetkililere ve aileye iletmiş. Cenaze töreninde atılan sloganları bir hatırlayın. “Mollalar İran’a, Kahrolsun Şeriat, Türkiye Laiktir, Laik Kalacak” sanki Mumcu’yu ‘Şeriatçılar’ öldürmüş gibi hava yarattılar. Ondan sonra Madımak Katliamı, Eşref Bitlis suikastı ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetleriyle toplumun kafası karma karışık yapıldı. 28 Şubat’a böyle gelindi.

       Çevik Bir İsrail’in has adamı olduğunu gerine gerine anlatıyordu. Bugünlerde 28 Şubat darbecilerini mağdur gösterenlere dikkat edin, aynı adrese gidersiniz. Çok şükür bugün isteklerine ulaşamıyorlar, ulaşamayacaklar. Yapılan operasyonlarda İsrail Ajanları ve DEAŞ’ın kiralık elemanları kıskıvrak yakalandılar. İran’da yaptıkları bombalama operasyonunu bizde de gerçekleştireceklerdi. Artık Mit ve İstihbarat kuruluşları milli ve yerli hale getirildi. Yine de dikkat, su uyur düşman uyumaz demişler. Muhalefet yerel seçimlere belediyelerde nasıl çalışacaklarını seçmene anlatsın. 75 yıldır ‘Atatürk, Laiklik, Şeriat, Hilafet’ kavramlarını kullanarak geldikleri yer ortada, toplumu gererek, kutuplaştırarak nereye gidecekler içinizde bilen varsa açıklasın lütfen! Kalın Sağlıcakla.