Mehmet AKBACAK


BU DARBELERİ BİZİMKİLERLE KARIŞTIRMAYIN?

GABON’DA DARBE


 

                             BU DARBELERİ BİZİMKİLERLE KARIŞTIRMAYIN?

     1960 yılından sonra Afrika’da ki ülkelerin bir çoğu bağımsızlığına kavuştu. Siyasi bağımsızlığa kavuşmuş olmak, o ülkenin tam bağımsız olmasını sağlamıyor. Sömürgeci ülkeler kurdukları ekonomik sistemle ülkenin zenginliklerini kullanmaya devam ediyorlar. Esas olan ekonomik bağımsızlıktır. Sömürgeci devletler ekonomik bağımsızlığı önlemenin yolu olarak içerde işbirlikçiler oluşturup sistemi aynen devam ettirmek istemişlerdir.

     Nijeryalı bir yetkili bakın neler diyor; “Fransa bize uranyum için 30 avro veriyor. 200 dolara satıyor. Nijer halkına, şirketlerine uranyum işleme tesisi hatta en küçük bir cihazı getirme, kurma hakkı vermiyor. Herhangi bir savaşta 6 ayda mevcut nüfusun %30’u açlıktan ölür. Gıda dahil her konuda Fransa’ya olan bağımlılığımız sona ermeli. 100 gr uranyum 1 ton altına eşit nitelik taşıyor. Son dönem 60 üst düzey isim Fransa tarafından ortadan kaldırıldı.” Bugün hala Fransa eski sömürgeleri sayesinde her yıl 500 milyar doları kasalarına aktarıyor. Yıllarca sömürgelerinde bağımsızlık isteyen aydınları, gazetecileri ve siyasileri katlederken, milyonlarca insan katliamlarla yok edildi.( Türkiye’de de 12 Eylül ve 28 Şubat öncesi binlerce insanımız katledildi)  Diğer taraftan da insan hakları edebiyatı üzerinden kendilerini aklamaya çalıştılar. Artık bu iiki yüzlü politikalarını yürütmekte zorlanıyorlar.

     Son birkaç yıl içinde Afrika’da 8 devlette darbeler yaşandı. Darbe yapanların tek bir gerekçesi vardı. Sömüren ülkeye ve içerdeki işbirlikçilerine karşı olmalarıydı. Darbelerden çok çeken ülkeler arasında yer alırken, Afrika’da ki bu darbelere sıcak bakışımız yanlış anlaşılmasın. Bizde, Mısırda, Irak’ta, İran’da yapılan darbeler ABD ve İngiltere’nin çıkarları için yapılan darbelerdi. Mısır’da darbeci Sisi Avrupa’da kırmızı halılarla karşılanırken, Afrika’daki darbelere demokrasi katlediliyor diye karşı çıkıyorlar. Bizde ise demokrasiyi kurtarmak için darbe yapıldı diye savunuyorlardı. Onun için Avrupa’da İslamofobiyi körüklüyorsunuz. Ama yine de bu darbelerin tersine dönmesinden kuşku duymaktayım.2010’da ki Arap Baharı’nı unutmadık.

                                           GABON’DA DARBE 

       1960’da Fransa’dan bağımsızlığı kazanan Gabon’u 42 yıl boyunca yöneten Ömer Bongo’dan devralan, 14 yıldır da kesintisiz yöneten cumhurbaşkanı Ali Bongo tekrar seçimleri kazanmış. ( tek parti döneminde seçimlerin nasıl yapıldığını unutmadık) 2,5 milyon nüfusun üçte biri yoksulluk içinde yaşamakta. Yıllarca muhalefet “Gabon, Bongoların malı değildir” sloganını bayrak yapmışlar. Darbeyi halk coşkuyla karşılamış.

     Sanki olacakları önceden görmüş gibi 10 yıl önce Gabon parlamentosunda konuşma yapan Erdoğan bakın neler söylemiş. Afrika atasözü:  Sular yükseldikçe balıklar karıncaları yer, sular çekilince de karıncalar balıkları yer, sözünden yola çıkarak;

  “Tarih nice milletlerin, kavimlerin, ülkelerin doğuşuna, yükselişine büyük birer güç oluşuna ama aynı zamanda batışına çokça şahit olmuştur. Zamanı geldiğinde tarih, Afrika’nın elmaslarını, altınlarını, yeraltı zenginliklerini hatta doymayıp insanları alan, kalanları yoksulluğa terk edenlere hesabını mutlaka soracaktır” diye insanları uyarmış bir bakıma.. Fransa Afrika’da zemin kaybettikçe başta Rusya, Çin ve Türkiye’yi sorumlu tutmaktadır. Uzun yıllar Afrika’da 14 büyükelçilik varken, son yıllarda elçilik sayısı 44’e ulaştı. Bu nedenden dolayı Fransa’da İslam düşmanlığını yapanların amaçları ortada, peki bizde de son zamanlarda; Arap ve İslam düşmanlığı yapanlarda artış görülmekte… Bu düşmanlığı yaygınlaştıranlar sömürgeci ülkelerin içerdeki uzantıları olmasın?. Kalın Sağlıcakla.