Mehmet AKBACAK


BİR OYUN VAR, HALA DEVAM EDİYOR!

BU BAŞLIK NERDEN ÇIKTI?


BİR OYUN VAR, HALA DEVAM EDİYOR!

         Türkiye’de yıllardır siyaset küresel güçler (Emperyalizm) tarafından dizayn ediliyordu. 1947’de ABD’yle yapılan ikili andlaşmalarla tüm siyasi hayatımız ipotek altına alınmış. Siyasi hayatımızla birlikte eğitim ve kültürel değerlerimiz de onların denetimine geçmiş. Bir iki örnekle fazla uzatmayacağım. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat darbeleriyle militarizm güçlendirilirken, sivil siyaset iğdiş edilmiş, darbelerle birlikte milyarlarca dolar yurtdışına transfer edilmiş, küresel güçlerin proğramları doğrultusunda ekonomik reformlar adı altında zenginliklerimiz peşkeş çekilmiş.( Kemal Derviş ABD’den sömürge valisi gibi Ecevit döneminde gönderilmiş) Yıllarca ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki arasındaki mücadelede Nato’nun jandarmalığı görevi verilmiş.

       Eğitim alanında binlerce ABD’li okullarımıza yerleştirilip ajan olarak görev yapmışlardır. İstihbaratımız CİA ve MOSAD’a teslim edilmiş. Tüm bunlar oynanırken demokrasicilik adı altında sistem partilerinin birisi gelmiş, birisi gitmiş. Değişen bir şey olmamış.

      2002 seçimlerinde sisteme muhalif olan AK Parti iktidara gelince; hem içerde ve hem de dışarda panik yaşanmaya başlamış. Burada rahmetli Baykal’ın ülke için yapmış olduğu politik çıkışlar ( Erdoğan’ın yasağının kaldırılması ve 3. Mart tezkeresine AK Parti’yle birlikte hayır demesi) bir kırılma noktası olmuştur. Önce Baykal kaset oyunuyla tasfiye edilirken, Erdoğan’ın da başına gelmeyen kalmadı. Halk Erdoğan’a sahip çıkarak oyunu bozdu. Artık iktidar oynanan oyunu gördü. 15 Temmuz’un püskürtülmesiyle Fetö ve PKK’nın ABD’nin aparatı olduğu apaçık ortaya çıkınca oyuncular bayağı zorlandılar.

     Baykal’ın kasetle cezalandırılması sonucunda  Kılıçdaroğlu’nun gelişi muhalefet cenahında heyecan oluşturmak için ellerinden geleni yaptılar. İlk zamanlar başarılı da olundu. Fakat kapasitesi liderlik yapacak nitelikte olmadığı için eline yüzüne bulaştırdı. Dikkat edin 2 seçimde aday olmadı. Ekmelettin ve zoraki İnce aday yapıldı. Artık ne pahasına olursa olsun, Kılıçdaroğlu aday yapılacaktı. Çünkü kazanırsa mesele yok oyuna devam edilirdi. Kaybederse artık oyun dışı kalırdı. Böylece Kılıçdaroğlu’ndan kurtulmuş olacaklardı. Hatta TV’de yapılan bir söyleşide Kılıçdaroğlu gazetecilere “ Adaylığımı ben bile engelleyemem” demişti. Seçim hengamesinde bu konu fazla irdelenmedi. Acaba kimler Kılıçdaroğlu’na baskı yaptılar da mecbur kaldı aday olmaya…Kongredeki muhalifleri yıllardır yanındakilerdi. Hatta son grup toplantısında Özgür Özel babasını kaybetmiş çocuk gibi ağlıyordu. Peki ne oldu da İmamoğlu’na sen şimdilik geri dur, Özel öne çıksın dediler. Zaten yıllardır partinin 14. Katında kararlar alınıyor Kılıçdaroğlu uygulamaya sokuyor diyorlardı. Kendisinin dahli olmadığı içinde savunurken yapaylaşıyordu. Milletvekilleri listesinden haberi olmadığını söylüyordu. Herkesin elinde hançerle dolaşmışlar. Bir tanesi de ben arkadan değil boğazına sokarım diyor. Siyasetçi bu konuda bayağı uzman anlaşılan… CHP içersinde gerçekten yurtsever, PKK’ya, Fetö’ye ve ağababalarına karşı olan dürüst ve samimi kişiler var. Yerel seçimlerden sonra yaşananlar bu aktörlerin ne mal oldukları ortaya çıkacak. Muhalefeti dizayn eden küresel güçler son oyunlarını ortaya koydular. İktidar yerli ve milli oldu. Sıra şimdi muhalefette, ergeç o da yerli ve milli olacaktır, olmak zorundadır.

               BU BAŞLIK NERDEN ÇIKTI?

 Akçakoca’lı yazarımız İbrahim Bilgin arkadaşımın Salı günü tanıtımını yaptığı kitabın adı “BİR OY’UN VAR” Gerçekten kitabın yayına bugünlerde çıkması rastlantı mıdır, değil midir bilmiyorum? Bildiğim şey gerçekten herkesin bir oyu var ve her zaman bir oyun oynanıyor.

          Farkında olanların işi zor. Bakınız yazar; “Bilgi insanı yükseltiyor. Yükselince yukarıdan bakıyorsun. Yukarıdan bakınca görüş açın genişliyor. Görüş açın genişleyince duvarın öteki tarafında, dağın arkasında olanları da

Görüyorsun. Ama gel gör ki aşağıda olana başına gelecekleri inandıramıyorsun. Çünkü o sadece gözünün gördüğü kadar biliyor” Erdoğan 21 yıldır iktidarda peki bunun sırrı ne? Bakınız yazar; “ İnsanların oyunu almak için ya gönlüne gireceksin ya da midesine hitap edeceksin. Siyaset söz söyleme sanatıdır” diyor. 47 yıldan bu yana siyasetle yatıp kalkan yazarın anıları, gözlemleri ve gençlere bakışı okumaya değer tavsiye ederim. Yazarın ellerine sağlık, ilerde yeni kitaplar beklemek üzere… Kalın Sağlıcakla.