Mehmet AKBACAK


YENİ SENARYOLARA HAZIRMIYIZ?

BU EYLEMLERİN AMACI NE?


        YENİ SENARYOLARA HAZIRMIYIZ?

  Yerel seçimler yaklaşırken kamuoyunun tüm dikkati kim nerede aday gösterilecek, ittifaklar nasıl olacak  gibisinden tartışmalar günlerdir sürüp gitmekte.. 6.Şubat Kahramanmaraş depreminin yıl dönümünde acılar tazelendi, binlerce insan deprem bölgelerinde sessiz yürüyüşler yaparak depremde kaybettikleri yakınlarını andılar. Yaşamlarını yitirenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dilerken, geride kalanlara sabırlar versin diyorum. İşin ilginç tarafı sessiz yürüyüş sırasında Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın depremzedeler tarafından yuhalanmasıydı. İnsanlar kentsel dönüşüme karşı miting yapan Savaş’a tepki göstermeleri anlamlıydı. İnsanlar yapılan bir iyiliği birde kötülüğü unutmazlar. Kurum’a gösterilen ilginin nedeni bu olsa gerekir.

                      BU EYLEMLERİN AMACI NE?

         Daha önceki yazılarımda terör eylemlerinden bahsetmiştim. En son 6.Şubat günü Çağlayan Adliyesi’ndeki kontrol noktasına saldırı girişiminde bulunan DHKP/C üyesi 2 terörist etkisiz hale getirildi. 31. Mart. 2015’te  aynı adliyede Savcı Mehmet Selim Kiraz DKP/C’li katiller tarafından katledilmişti. Cumhuriyet Gazetesi teröristlerin “ Mecbur bırakıldığımız eylem şeklidir” diyerek manşetten verdiği haberle teröristleri masum göstermeye çalışmıştı. Yine Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Emre Kongar’da TV’deki yorumunda bakın ne diyor. “ Saldırıyı yapanlar kimdir? Profesyonel midir? Seçim zamanı ortaya çıkıyor ne hikmetse.. Anlamsız oluyor, nasıl oluyor, ne olduğu belli değil”. Bak sen şu işe adamların açık açık DHKP/C’li oldukları belliyken, hala kim, ne oluyor, anlamsız gibi sözlerle terör olayını saptırmaya çalışıyor. İnsan biraz utanır, sıkılır. Bu terör olayının arkasında sanki iktidar varmış havasını vermeye çalışıyor. Yazıklar olsun!

    ORTADOĞU KAYNAMAYA DEVAM EDİYOR

    Gazze katliamıyla birlikte Ortadoğu’da dengeler her gün değişmekte. Son günlerde Batı kamuoyunda tepkilerin artması karşısında İsrail sıkışmakta. Savaşın bölgeye yayılmasını isteyen İsrail Suriye’ye füze saldırıları yaparken, İran ise Suriye ve Irak’taki ABD üslerine saldırılarla ben burdayım mesajı vermekte. Yemen’de Husilerin boğazdan geçen İsrail gemilerine füze saldırıları kaynamayı artırmakta.

       Bu arada önce Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in, daha sonra iki kez iptal edilen İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin, 12 Şubat’ta da Putin’in gelmesi ( iptal edilmiş) dünya kamuoyunun dikkatinin  bu bölgeye yoğunlaşmasına neden oldu. Hatta ABD’nin bölgeden çekileceğim diye duyurması başta PKK-PYD-DEAŞ gibi paravan örgütleri telaşlandırdı. İçerde onların uzantılarını rahatsız etti. Günlerdir  Başak Demirtaş’ın aday olacağı tartışılıyordu.  Nedense adaylıktan vazgeçmiş. PKK’lı Duran Kalkan’ın açıklamalarına bakarsanız nedenini de görürsünüz. Muhalif gazeteci Demirtaş’ın adaylığı konusunda DEM Selahattin Demirtaş’ın partinin önüne geçmesinden rahatsız olduğunu, haklı olarak kurumsal yapısının hesaba katmadığını söylerken inanın bu adam ne diyor diye sormak istiyorum. Dün HDP bugün DEM PKK’dan habersiz adım atabilir mi? Ne kurumsal yapı kardeşim. DEM’i aklamak için takla atmana gerek yok. Öcalan, Pervin Buldan’a soruyor; “ bu adayları kim belirledi” Sırrı Süreyya Önder; “Adayları Kandil belirledi” diyor. Hangi kurumsal yapıdan bahsediyorsun?

       Ortadoğu’da yeni senaryolar hazırlanıyor. Yalnız Türkiye bu senaryoların hayata geçmesini seyreden aktör olmaktan çıktı. Türkiye’nin rol almadığı bir senaryonun Ortadoğu’da başarılı olmayacağını bizler değil, başta ABD ve AB’liler söylüyorlar. İsterseniz 7.Şubat Mit operasyonunda hedef olarak seçilen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın son açıklamalarını dinler veya okursanız bu söylediklerimin ip uçlarını görebilirsiniz. Kalın Sağlıcakla.