Mehmet AKBACAK


BÜYÜK FELAKETİN 79.YILDÖNÜMÜ!

7 Ağustos, 12 Kasım son olarak da 23 Kasım’daki depremi Düzce’de yaşadım. Çocukluğum boyunca Çerkeş’te meydana gelen 1.Şubat.1944 depremi ile ilgili hatıralar, çekilen acılar ve yaşanan trajik olaylar bana bir masal anlatısı gibi geliyordu.


       BÜYÜK FELAKETİN 79.YILDÖNÜMÜ!

       17 Ağustos, 12 Kasım  son olarak da 23 Kasım’daki depremi Düzce’de yaşadım. Çocukluğum boyunca Çerkeş’te meydana gelen 1.Şubat.1944 depremi ile ilgili hatıralar, çekilen acılar ve yaşanan trajik olaylar bana bir masal anlatısı gibi geliyordu.Düzce’de yaşadığım depremler bana depremin ne olduğunu anlatmakla kalmadı, iliklerime kadar da yaşadım. Düşmanımın yaşamasını istemem.

                       DEPREM İZLENİMLERİ

        Çankırı’dan gelen heyette bulunan Ulus Gazete’sinden muhabir Kadri Korman Çerkeş’te gördüklerini şöyle anlatıyor. “Çerkeş’de ki tahribat Ilgaz,Tosya’dan 10 kat daha fazla, Çerkeş kasabası tamamen harap olmuş, sokaklar enkazla kapalı, büyük bir cami (Çarşı Camii), okul (Taş mektep), hükümet konağı ve Çerkeş’in nesi varsa hepsi yerlere serili vaziyette. Çerkeş’te enkaz altından çıkarılan ölü sayısı 171, yaralı sayısı 307, 600 ev tamamen yıkılmış, 200 evde ağır hasarlı… Zaten Çerkeş’te hane sayısı 800 civarında felaketin boyutunun resmini görün. Halk çadır ve barakalarda yaşam mücadelesi veriyor.”

        Çankırı vilayetinde 1349 ölü,1925 yaralı, 5868 ev yıkılmış, 3480 ev hasara uğramış. 6068 büyükbaş küçükbaş hayvan telef olmuş. Deprem sırasında Gerede’den Çerkeş’e kadar arazi üzerinde bir metre genişliğinde bir yarık hasıl olmuş. Dahiliye Vekili Çerkeş’e ancak bir hafta sonra 7 Şubat’ta gelebilmiş.

        Çerkeş’in yaşadığı bu felaket sonucunda Çerkeş’den diğer şehirlere büyük göçler yaşanmış. Deprem öncesi bölgenin tarım, ticaret ve hayvancılık alanında söz sahibi olan Çerkeş, uzun yıllar nüfus 3000-4000 civarında sönümlenmiş bir küçük bir kasaba olmaktan öteye gidememiş. Geçmişle ilgili bir olay, bir anı anlatılırken hatta doğum tarihleri üzerinde yorum yapılırken deprem tarihi milat olarak söylenirdi. Yani deprem sırasında beşikteydi, deprem sırasında hamileydi, depremin olduğunda daha kırkı çıkmamıştı, depremden üç gün önce gelin oldum gibi söyleşilerle deprem uzun yıllar insanların hafızalarında çakılı kaldı. Son yıllarda unutulmaya başlandı. Gerçi depremi yaşayan insanların çoğu rahmetli oldu.

        90’lı yıllarda Aytaç Tesislerinin açılışı, AK Parti’nin yaptığı hizmetler ve belediye başkanının gayretiyle başlayan gelişim Çerkeş’i bugün eski konumuna getirmiş. Bölgenin çekim merkezi haline getirmiştir. 

        Yalnız kentleşirken deprem gerçeğini unutmamak gerekir. Dikkat edilmesi gereken husus yerleşme alanlarının zemininin alüvyaldan oluşan yerler yerine zeminin sert ve kayalık yerlerde yoğunlaşması depremin yıkıcı etkisini azaltacaktır.  Çerkeş ‘Böyük Hareketin” yaralarını sarmış ve olayı yaşayanların büyük çoğunluğu yaşamını yitirmiş olmasına karşın unutulmaması için gündemde tutmak gerekiyor ki, bir daha aynı acıları yaşamayalım.

        Depremde hayatını kaybeden başta teyzemin oğlu Satılmış Serttaş olmak üzere yaşamını yitirenleri rahmetle anıyorum. Ayrıca bu konuda aldığım bilgilerde bana yardımcı olan Düzce Üniversitesi Doç. Dr. Fatih Özçelik hocama da şükranlarımı sunuyorum. Kalın Sağlıcakla.