Mehmet Akbacak

27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül askeri darbeleri neyse, 28 Şubat postmodern darbesi de demokrasi tarihimizin kara günlerinden birisidir. Görünüşe bakarsanız; ülkemize şeriatı getireceklerdi, generaller bunu engellediler. Öyle mi dersiniz; katiyen yalan, aynı diğer darbelerde söylenen gerekçeler gibi..

    Aslında işin aslı şimdiki adıyla küresel güçler yani emperyalizm, soğuk savaşın sona ermesiyle dünyaya yeni bir nizam getirmek istiyorlardı. Erbakan hükümetinin uyguladığı ekonomik politikalar hem dışardaki ve hem de içerdeki işbirlikçilerinin çıkarlarına ters geldiği için bir an evvel, hükümetin gitmesinden başka çare yoktu. Ayrıca D-8 adı verilen Müslüman ülkelerin bir araya gelmesiyle oluşturulan birlik ilerisi için büyük tehlikeydi. İşin ilginç tarafı bu 8 ülkenin siyasi temsilcileri  ( Erbakan dahil) kısa sürede tasfiye edilmişlerdir. Küresel güçler hedeflerine ulaştı ulaşmasına da bunun Türkiye’ye ekonomik faturası 291 milyar dolara mal oldu. Ayrıca milyonlarca öğrencinin öğrenim hayatlarının son bulmasına neden oldular. Partiler kapatıldı, düşüncesinden dolayı insanlar işkence gördüler, yıllarca hapislerde yattılar. Hala o dönemden kalan insanlar olduğu söyleniyor. Başta imam-hatip okulları olmak üzere meslek liselerinin orta kısımları kapatıldı, üniversite sınavlarında katsayıları düşürüldü. Buna karşılık Fetö’ye ait dershaneler ve okullar baştacı edildi. 28 Şubat’ın mimarları başta generaller olmak üzere, laikçiler, CHP, DSP ve Fetö’cülerde başrollerdeydiler. Tabii medyayıda unutmayalım, her akşam salya sümük Fadime Şahinler, Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı, Aczmendiler medyada boy gösteriyorlardı. Bunlara bakan; az kalsın şeriat geliyormuş diye beddua ediyor, bir yandan da darbeciler dua ediyorlardı. O günlerden size ilginç bir haber sunayım. Star TV’nin haber sunucusu Uğur Dündar, öğretmenleriyle Cuma namazına giden öğrencileri görüntüleyip sanki illegal bir örgütün faaliyeti gibi gösterip, kameralarla öğrencileri görüntülemek için kovalarken  yaptığı haberi ŞOK, ŞOK diye anonsla duyuruyordu. Gelelim işin en trajik yanına; 2018’de Necmettin Erbakan Ödülleri Platformu tarafından düzenlenen gazetecilere ödül verilen gecenin proğramını Uğur Dündar sunuyordu. Peki Uğur Dündar’da hiç utanma yok da, Saadet Partisi’nin yöneticilerine ne demeli. Bunları neden anlatıyorum; Boğaziçi eylemlerinde başörtülü bir öğrenci 28 Şubat’la ilgili bir soruya bakın ne dedi; o konuda bilgim yok. 28 Şubat’ı gerçekleştirenlerin önemli bir bölümü Boğaziçi eylemlerini organize eden gruplar. Yine bugünlerde ABD’de işbaşı yapan Biden’ın Türkiye’ye yönelik uygulayacağı söylenen politikalara baktığımız zaman, dün generalleri kullanırken bugünde Suriye’deki terör örgütlerini, Fetö’yü ve ‘Demokratik’ yapıları kullanarak operasyon çekmeye çalışacak. Fakat Türkiye 24 yıl önceki Türkiye değil..

      ABD’DE HAZIRLANAN TÜRKİYE RAPORU

     Biden yönetimine yakın ABD düşünce kuruluşu Brookings Ensititüsünün Türkiye Raporunda bakın neler var.

    “ -Türkiye’nin kuşatılmasına karşın dış politikaya yönelik yeni kavgacı yaklaşımı terk etmeli.

     - Rusya’nın etkisinin genişlemesini kolaylaştırıyor.Washington’un çıkarına uygun değil.

    - Erdoğan ‘Türkiye’ye en büyük tehditler batıdan geliyor’ diyor.

    - 15 Temmuz darbe girişimini Fethullah Gülen hareketiyle birlikte bu suçu Washington’a atmakta gecikmedi.

    -YPG’nin terörist olarak kabul edilmesini istemesi rahatsızlık yaratıyor.

    - Türkiye’nin yeni dış politikasından endişe duyan artan sayıda ülke ile işbirliğini artırmalıdır.Bu baskı Ankara’yı sıkıştırırken, diğer aktörlere güven verir. Yeni gelen yönetim (Millet İttifakı) AB ile bağları yeniden kurar, Washington ve Brüksel, Türkiye ile birlikte çalışır”.

        Daha fazla uzatmayayım Erdoğan hükümetinin uyguladığı politikalar Washington ve Brüksel’in çıkarlarına uymuyor. Uyacağım diyenleri destekleyeceğiz diyor. Dün bu politikaları generalleri kullanarak darbe yaptırıyorlardı, şimdi iş değişti beş benzemezleri bir araya getirerek ve kaos yaratarak ülkeyi ele geçirmeye çalışacaklar. Ayrıca tüm terör örgütlerini de kullanarak, aman dikkat edelim, bunlar her pisliği yapmaktan çekinmezler.Erdoğan’ın dediği gibi İkinci Kurtuluş Savaşı’nı veriyoruz haberiniz olsun.

Kalın Sağlıcakla.